DOLAR 32,3359 0.16%
EURO 35,2101 0.02%
ALTIN 2.247,000,17
BIST %
BITCOIN 2103644-4,17%
Çankırı

AZ BULUTLU

13:18

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

188 okunma

15 Temmuz’da başından vurulan Çankırılı Er Kurtuluş Kaya’nın hain değil, şehit olduğu ortaya çıktı

ABONE OL
25 Nisan 2020 11:25
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çankırı’da Yeni Gün

15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatını kaybeden Kuleli Askeri Lisesi’nde vatani görevini yapan Çankırılı Er Kurtuluş Kaya ile ilgili karar darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçmesinin ardından nihayet sonuçlandı.

Ankara 4 İdare Mahkemesi tarafından açıklanan karar ile; 15 Temmuz sonrası hain damgası yiyen Çankırılı Er Kurtuluş Kaya’nın hain değil, şehit olduğu resmi olarak açıklandı.

Mahkeme kararı ile birlikte; Kuleli Askeri Lisesi’nde vatani görevini yaptığı esnada terhisine 14 gün kala 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi kantinde görevli olmasına rağmen tatbikat var diyerek Boğaz Köprüsü’ne götürülen Çankırılı Er Kurtuluş Kaya’nın vatan haini değil, büyük bir vatanseverlik örneği göstererek sivil halka ateş açmamak için komutanlarıyla tartıştığı ve ateş açmamakta direndiği için komutanı tarafından gözünden vurularak şehit olduğu anlaşıldı.

Hain darbe girişiminde başından vurularak hayatını kaybeden Er Kurtuluş Kaya Çankırı merkez Germece Köyü’ne defnedilmişti.

Terhisine 14 gün kala kaybettiği oğlunun acısı bir yana bir taraftan da vatan haini damgası yemesinin hüznünü yaşayan baba Satılmış Kaya, oğlunun şehit olduğunu, arkadaşlarının ifadelerinde de olayın nasıl yaşandığının açıkça belli olduğunu, oğlunun halka ateş açmadığı için komutanı tarafından şehit edildiğini söyleyerek yetkililerden iade-i itibar istemiş ve hukuk mücadelesine girişmişti.

15 Temmuz gecesi yaşanan olaya ilişkin mahkeme kararında“Er Krtuluş Kaya’yı tanıyan tüm asker arkadaşlarının ve sivil Aziz M. S. tarafından verilen ifadelerde; Kurtuluş Kaya’nın rütbeli terör örgütü mensupları ile tartışdığı, aktif olarak konusu suç teşkil ede “halka ateş et” emrine karşı çıktığı, hiç bir şekilde halka ateş etmeyeceğini söylediği, daha sonra komutanları tarafından tank ve kamyonlrın bulunduğu alan götürüldüğü, burada yakın mesafeden silah sesi duydukları ve daha sonra vefat ettiği haberinin geldiği, saaha kadar cesedine dokunulmadığı ve kurtarılması hususunda hiçbir tıbbi müdahaleye izin verilmediği bu hususta tüm tanıkların ittifak ettikleri ve ifadelerinin birbirii teyit ettiği ancak hangi komutan veya kişi tarafından vurulduğu hususunun açıklığa kavuşturulamadığı, soruşturmanın halen devam ettiği, diğer bir husus ise sıralı komutanlar tarafından bazı askerlerin başına silah dayandığı, halka ateş etmemeleri halinde sonlarının Kurtuluş gibi olacağının kendilerine söylendiği hususu olduğu, bu tehdit üzerine bir kısım askerlerin korktukları için havaya ateş ettiklerini kabul ettiklerini, halka ateş açmakta direnen askerlerin direnişinin kırılması amacıyla davacıların çocuklarının yakın mesafeden ateş açılarak öldürüldüğü görülmektedir. “

“Olayda davacıların piyade er olarak askerliğini yapan oğullarının ölümünün; emri altında bulunduğu rütbeli FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının darbe teşebbüslerine karşı aktif direnerek, konusu suç temsil eden “silahsız halka ve sivil vatandaşlara ateş et ve öldür” emrini yerine getirmemek suretiyle, barışta güven ve asayişi korumak ile ilgili görevi esanasında meydana geldiği, hizmetin niteliği ve riski dikkate alındığında ölümle sonuçlanan olayın, görevden bağımsız olarak düşünülmesine imkan olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.