DOLAR 32,3773 0.16%
EURO 35,0386 -0.1%
ALTIN 2.324,200,22
BIST %
BITCOIN 2267740-0,51%
Çankırı
16°

PARÇALI BULUTLU

16:44

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

136 okunma

82 Yıllık baba mesleği

ABONE OL
8 Aralık 2020 10:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Teknolojiye yenik düşen meslekler arasında bulunan kalaycılıkta, usta sayısı her geçen gün azalıyor.

Çankırı’da Yeni Gün

Ustalık gerektiren geleneksel mesleklerden bir tanesi de bakır kap kacak üzerinden gerçekleştirilen kalaycılıktır. Binlerce yıl önce yerleşik yaşama geçen insan –yaklaşık 12 bin yıl civarı- doğada bulduğu bakır 711 külçelerini kullanmaya başlamış ve bu külçeleri döverek onlara biçim vermiştir. Zamanla biçim verdiği bu bakır külçelerini ısıyla beraber şekillendirmiş, bu da insanlık tarihindeki önemli devirlerden biri olup madenciliğin gelişmesini sağlamıştır. Doğada kolay bulunabilen bakırın, insanlar tarafından kullanılması da oldukça yaygınlaşarak zamanla mutfaklara kadar girmeyi başarmıştır. Bu da bakırcılık ve bakır sanatının gelişerek bir iş kolu oluşumunu sağlamıştır. Üretilen bakır kapların sık kullanılması ve havayla temas etmesinden dolayı korozyona uğraması muhtemel bir olasılık olduğundan bunu engellemek ve koruyucu bir katman oluşturmak maksadıyla kalaydan faydalanılma yoluna gidilmiştir. Özellikle mutfak içinde kullanılan bakır kapların hızlıca oksitlenmemesi, böylelikle de zehirlenmelere sebep olmaması adına bakır kaplar kalaylanmaya başlanmıştır. Kalayın bakırla birlikte kullanılmaya başlanması bakıra farklı bir boyut daha kazandırarak bakırın önemli madenlerden biri haline gelmesini de sağlamıştır. Anadolu’da geçmişten bugüne bir meslek/iş kolu haline gelen kalaycılığın ustalarından birisi de Çankırı’da yaşamakta olan kalaycı Şadan Devrim’dir.

ÇANKIRI Sultan Süleyman Camii (Büyük Cami) altında hizmet veren kalaycı ustası Şadan Devrim, eleman sıkıntısının olduğunu ve yetiştirecek eleman bulmakta güçlük çektiklerini ifade etti.

35 senedir kalaycılık yaptığını ifade eden Şadan Devrim, “1970 doğumluyum, yaşım 50, 35 senedir kalaycılık bakırcılık işini yapıyorum. Baba mesleğim bu benim. Bu işi babadan öğrendik. Babam bu mesleğe 1938 yılında başlamış” şeklinde konuştu.

“Eleman sıkıntısı çok, yetiştirecek eleman yok”

Yetiştirecek eleman bulunamadığından yakınan Devrim, “Eleman sıkıntısı çok, yetiştirecek eleman yok. Zaten Çankırı’da 2 tane bakırcı, kalaycı var. Bu işi yapan 3 kişiyiz. İmkanlarımız kısıtlı. İş var ve çok ama yapabilecek adam yok. Teknolojinin ilerlemesi ile unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri kalaycılık. Biz canlı kültür varlığıyız. Biz bu işin yaşayan son temsilcilerindeniz. Bakırcılık ve kalaycılık mesleği bugün insalık tarihine eş değer bir sanat. İlk önce bu işe topraktan başlamışlar. Metal bulununca bakırın kaplanması gerekmiş. Oksit yaptığı ve zehirlediği için bu şekilde de kalaycılık mesleği başlamış. Bizim pirimiz Abdülmecid Ayine Pak, yani temiz, pak. Kirli malzeme temizleniyor ve paklanıyor” ifadelerine yer verdi.

UNUTULMAYA YÜZ TUTTU

Çankırı’da kalaycılık mesleğini yapan üç kişinin kaldığını belirten Devrim, “Bu işi Çankırı’da yapan 3 kişi var. Çorum’da 1 kişi kalmış. Kastamonu’da ve Eskişehir’de de birer kişi var. Bu meslek, ülkemiz üzerinde unutulmaya yüz tuttu. Çorum’dan bizi çağırıyorlar, burada size dükkan verelim, bu işi burda yapın diye. Dükkan kirası vermeyin diyorlar. 10 tane bakırcı var kalaylayacak usta yok diyorlar. Bu sanat bitiyor. Bize de bir destek olan yok. Belediye bizim dükkanımızı yıktı. Perişan durumdayız. Ben bu dükkana sığdım sıkıştım. Kepazeliğimiz ortada. Sayın Valimizin, Sayın Belediye Başkanımızın, Sayın Kültür Müdürümüzün, büyüklerimizin bize destek olmasını istiyoruz. Çankırı’da el işi yapan 3 tane demirci var, 3 tane kalaycı var, başka bu işi yapan yok. Biz canlı kültürüz. Ben yaptığım malzemeyi sergileyemiyorum. Malzemeyi yapmışım koyacak vitrinim yok” dedi.

“Dükkanımız büyük olsa, geleni ağırlasak”

Devrim yaptığı konuşmasında, “Çorum’a bakalım adamlara bir dükkan vermişler yayla gibi. Belediyeleri 5-6 senedir kira almıyor. Eskişehir’de de yapmış son kuşak kalaycı diye yazmış birisi ben gidip gördüm. Adamla muhabbet ettim. Belediye hem işçi olarak çalıştırıyor, hem adama aylık veriyor hem de dükkanda yaptığı iş kendisine kalıyor. Çankırı’da neden böyle yapılmıyor. Biz de zor geçiniyoruz. Bağ-Kur’umuz var, sigortamız var, vergimiz var, algımız var, dükkan kiramız var. Yani biz mağdur durumdayız. Yani şimdi şurada bizden sonra yetişen yok. Vatandaş iş getiriyor, benim işim sıkışık oluyor, ben yapamam diyorum. Öteki arkadaşa gidiyor, onun işi sıkışık oluyor ve o da yapamam diyor. Talep var, bakıra dönüş de var. Nostalji olarak yaptırıyor. İşletme yapıyor. Bunları bizim sergileyecek bir alanımız yok. Büyüklerimizin buna bir el atması lazım” sözlerine yer verdi.

Çok eski malzemelerin kalaylanmak için kendisine getirildiğini de ifade eden Devrim, “Yüksekokuldan öğrenciler geliyor. Öğretmenler ders veriyorlar, orta okuldan, sanat okulundan geliyorlar. Mesleği tanımak istiyorlar. Nasıl yapıldığını görmek istiyorlar. Geçtiğimiz günlerde 10 kişilik bir grup geldi. Ben anlattım dilimin döndüğü, aklımın erdiği kadar. Tecrübelerime dayanarak babadan gördüğüm kadar işle ilgili bilgi verip anlatım. Bize 500 senelik, 1000 senelik malzeme geliyor. Selçuklu malzemesi geliyor. Şimdi artık bakır işi 10000 senelik dava. Bize destek verecek bize yardımcı olacak insanlar arıyoruz. Şimdi kalaycılık mesleğinde dükkan bulmak da zor. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Sanatkarın kıymeti bilinmiyor. Bize imkan sağlasın onlar, bize yardımcı olsunlar. Biz de tertipli düzenli çalışalım. Dükkanımız büyük olsa, geleni ağırlasak” şeklinde konuştu.

“Artık kalaycılık mesleğinin ürettikleri vitrin süsü oldu”

Kalaycılık mesleğinin ürettiklerinin vitrin süsü olduğunu belirten Devrim, “Malzemeyi işte buraya koymuşum ama tezgah yok, vitrin yok. Görünmeyince de satılmıyor. Artık kalaycılık mesleğinin ürettikleri vitrin süsü oldu. Bize kazan geliyor, tava geliyor” dedi.

Şadan Devrim, son olarak bu mesleğin ölmemesi kendilerine için destek olunmasını isteyerek sözlerini sonlandırdı.

Kalaycılık

Eskiyen ve yıpranan bakır kap kacağın toz nişadır yardımıyla kalay ile kaplanması işlemini yapan zanaatkârların genel adıdır. Kalaycılık yakın zamana kadar seyyar olarak da icra edilen bir meslekti. Ancak kalaycılık çelik, alüminyum, emaye ve teflon mutfak eşyalarının kullanımının artması ile tükenme noktasına yaklaşmaktadır. Halen turistik bakır eşya imalatı kalaycılığı az da olsa devamını sağlamaktadır.

Bakır kapların mutfaklarımızda kullanılmaya başlaması kalayın bulunmasına son derece bağımlıdır. Gerçekten de bakır kaplar kalayla kaplanmadan tek başına mutfak eşyası olarak kullanıldıklarında çabuk oksitleniyor ve bakır zehirlenmeleri nedeniyle ölümlere neden oluyordu. Kalay bunu önlerdi.

Kalayın Yapılışı

Kalaycılık 3 temel üzerine kuruludur. Tavlanması, temizlenmesi ve kalaylanması… Kalaycılığın nasıl yapıldığının anlaşılması amacıyla bu işlemleri kısaca açıklayalım.

Tavlamak

Kalaylanacak kaplarda aranan en önemli özellik karıncalanmadan oluşan berelerin, çürümelerin olmaması, kaplar ne kadar temiz olursa o kadar kolay ve temiz işçilik çıkarmaktadır. Daha önce kalaylanmış malzemeler körük ve kömür yardımıyla yakılarak orta sıcaklıkla üzerindeki yağ ve zamanla kullanmadan oluşan atıkların yakılmasına kalaycılık dilinde “Tavlama” denilir. Hiç kalaylanmayan kaplara kızıl kap denir.

Temizleme

Tavlanan materyaller tuz ruhu ile sıvanarak kalaylanacak olan kısımlar ince kumlarla el ve ayak yardımı ile güzelce silinir. Kalaylanacak zemin kalay almasını engelleyecek tüm dış etkenlerden arındırılır. Ezik büzük olan yerler ise çekiç, tokmak gibi özel aletlerle düzeltilir.

Kalaylama

Kalaylama ise yine körükte ısı ile tavına getirilen kapların sıcaklıktan dolayı çubuk halinde bulunan kalayın sürülmesi ile kolay şekilde kaygan hale gelmesidir. Kalayın kalaycı pamuğu ve nişadır yardımı ile zemine düzenli şekilde dağıtılması işlemine kalaylama denir.

Bugünkü anlayacağımız anlamda kalay bir nevi kaplama malzemesidir. Kalaycılıkta kullanılan malzemeler: 

Kalay

Dövülebilir, sünek bir metaldir. Kolayca tel veya levha haline getirilebilen bu metal, kalaycılıkta ısıtılarak kullanılır.

Nişadır

Amonyak tuzu olarak bilinen amonyum klorür bileşiği… Metalin yüzeyinde hasıl olmuş oksit tabakasını kaldırdığından metal, lehime müsait hale gelir. Beyaz toz halindedir.

• Kalaycı pamuğu: Steril pamuktan farklı olarak rulo şeklinde ve avuç içerisinde kolay hareket ettirilebilen bir pamuktur.

Kıskaç

Kalay yapılacak nesnenin tutulduğu bir çeşit maşa.

Körük

Ateşin harlanması için kullanılan genellikle manda derisinden yapılmış hava üfleyen bir malzeme.

Kalaycı Ustası Şadan Devrim

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.