Çankırı’da Yeni Gün
Çankırı Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Ziraat Odası tarafından TARSİM Ankara Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile birlikte Tarım Sigortaları (TARSİM) 2019 Yılı Uygulamaları hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Yapılan bilgilendirme toplantısına Çankırı Ziraat Odası Başkan Vekili Cahit Gökmen, Çankırı Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Halil Tekin, TARSİM Ankara Bölge Müdürü Hanifi Can, köy muhtarları ve çiftçiler katıldı.
Çankırı Ziraat Odası Başkanlığı toplantı salonunda yapılan bilgilendirmenin açılış konuşmasında İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Halil Tekin, “Bildiğiniz üzere devletimiz TARSİM bünyesinde doğal afetlerden zarar gören tüm çiftçilerimizi zararını karşılamakta.
Tarım çok riskli bir sektördür. Bunu üstü açık bir fabrika olarak görebiliriz. Nasıl üstü açık bir fabrika yağmurdan, selden, güneşten zarar görüyorsa tarım arazilerimizde bu şekilde zarar görüyor. Yarın ne durumda olacağımız belli değil. Küçük bir miktarla ürünlerimizi sigortalatırsak başımızı yastığımıza koyduğumuzda biraz daha rahat uyuma imkânımız olur diye düşünüyorum. Bu konuyla alakalı olarak da biz İl Müdürlüğü olarak Ziraat odası olarak TARSİM konulu 2019 yılında 17 tane toplantı yapmışız. Bununda verimini aldığımızı düşünüyoruz. Neden? 2018 yılı ile 2019 yılını karşılaştırdığımız zaman poliçe sayısında 7 binden 18 bine çıkmış. Alan olarak 96 bin dekardan 145 bin dekara çıkartmışız. Yine büyük baş hayvanda 6 binden 17 bine çıkmış. Küçük baş hayvanda 5 binden 16 bine çıkmış. Bakanlığımızın desteğinde ki pirim tutarı 100 milyondan 210 milyona çıkmış. Zarar Kapsamında da Bakanlığımızın ödemiş olduğu miktarda yaklaşık 2 milyon 300 binden 3 milyon 700 bine kadar çıkmış. Bunu daha da artırmamız gerekiyor.” dedi.
Daha sonra TARSİM Ankara Bölge Müdürü Hanifi Can tarafından gerçekleştirilen sunumda, “Sizler çok kıymetli bir iş yapıyorsunuz. Bir üretim yapıyorsunuz gıda üretiyorsunuz. Yani dünyada bugün 800 milyon insan Türkiye’nin nüfusu 80 milyonun biraz üstünde Türkiye’de yaşayan insan sayısının 10 katı kadar insan bugünü hiçbir şey yemeden aç geçirecek. Buna karşılık yine 600 milyon insanda obeziteyle mücadele ediyor. Türkiye bu işin neresinde diye baktığımız zaman Türkiye bu işin şu anda kötü bir yerinde değil. Türkiye her şekilde bazı kıstasları göz ardı edersek kendi kendisine yeten ülkelerden bir tanesi ama bu uzun bir süre ila nihaiye böyle devam edecek mi? Konusu burada çok önem arz ediyor. Niye bunu söyledik? İşte iklim bilimciler diyorlar ki, 2050 yılında Türkiye’nin güney kısmı yani Çukurova bölgemiz. Bugün Çukurova neresidir son derce bereketli toprakların olduğu ciddi üretimlerin yapıldığı bir alan Çukurova bölgesinin bugünkü Mısır’ın başkenti olan Kahire’nin iklimi gibi olacağını söylüyorlar. 2050’ye bir şey kalmadı. Bugünkü Kahire’nin ikliminde bugün Çankırı’da yetiştirdiğimiz hiçbir şeyi yetiştirme şansımız yok. Hayvan yetiştirme şansımızda yok. Çöl olacak anlamı çıkıyor buradan bunun tedbirleri doğal olarak ilgili kurumlar tarafından alınıyor ama bizim sabahleyin kalktığımızda soframızda zeytin yoksa peynir yoksa ekmek yoksa sizin bölgenizde ciddi üretimi yapılan bal veya reçel, yumurta yoksa ne yapacağız? Para yeniyor mu arkadaşlar? Para karın doyurmuyor. Paranız olsa bile gıda almanız bazen mümkün olmayabiliyor. Bugün dünya borsalarına baktığımız zaman işte örnek olsun diye söylüyorum bu rakamı, buğdayın tonunu 200 dolar civarında satıyorlar. Biz buğdayı da ithal ediyoruz. Neden ihracat yapmak adına çünkü ciddi bir un ihracatçısı ülkeyiz. Biz buğday üretmezsek tonuna bin dolar versek de bazen vermeyecekler arkadaşlar bunu bilelim. Bunun için sizin yaptığınız çok kıymetli bunu ben biliyorum sizin de bildiğinizi biliyorum Tarım Müdürlüğümüz bu işin son derce idrakinde ve son derce fedakâra ne çalıştıklarını da biliyorum bu çalışmalara devam etmemiz lazım. Peki bütün bunlardan sonra diyelim ki ektik ne zaman ekiyoruz. Ekim ayında ektik. Ne zamanı bekleyeceğiz temmuz bekleyeceğiz. Bir yıl bekliyoruz demi dolu afeti ne zaman oluyor Mayıs sonunda başlıyor genellikle Haziren Temmuz aylarında ciddi anlamda dolu afetiyle karşılaşıyoruz. Dolu indi bir çiftçimizin dediğine göre %96 hasar vardı benim tarlalarımda diyor. %96 ne demek? Biçilmeyecek yani süreceksiniz bir daha ekeceksiniz. Peki oraya attığınız tohum oraya attığınız gübre oraya attığınız ilaç orayı hazırlamak için harcadığınız mazot alet ekipmanınızın alet ekipmanınızın amortisman gideri emeğiniz nereye gitti? Heba olup gidecek, ama iyi ki TARSİM var. Tarım sigortası yaptırıldığı zaman sizin tarımsal sürdürülebilirliğinizi sağlıyor. Ne demek istiyorum? Kredi kullandık veya traktörümüze lastik aldık, mazot aldık, gübre aldık, ziraiyi mücadele ilacı aldık bunların ödemesi yaklaşıyor. 30 Ağustos son, 31 ağustosta ödeme yapacağız sigortamız yok doluda indirdi. Nasıl yapacağız ödemeyi var mı bir şansımız yok. Üstelik zaten kredi kullanarak yapmışsak bu işi bir taraftan krediyi ödeyeceğiz bir taraftan bir daha ki yılın hazırlıklarını yatırımlarını yapacağız bir taraftan evimizin çoluk çocuğumuzun ihtiyacı karşılayacağız. İşte TARSİM bu noktada sizin yanınızda. Peki TARSİM kim? TARSİM şu, TARSİM devletin kurduğu bizim dinimizde ki sigorta algıyla bir düşünmeyin bunu TARSİM’i devlet kurdu arkadaşlar Tarım Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürümüz TARSİM’in yönetim kurulu başkanıdır. Hazine ve Sigortacılık genel müdürlüğü genel müdürü TARSİM yönetim kurulu üyesidir. Ziraat odaları merkez birliğinden bir temsilci TARSİM’de var. Eskiden 2090 sayılı yasamız 5442 sayılı yasamızca ne yapılıyordu? Herhangi bir şekilde üretici hasar aldığı zaman devlet bu kanun hükümlerince birtakım yardımlarda bulunuyordu. Bunlarında bası kıstasları vardı ve hala var. Hala geçerliliğini koruyor ama devlet şunu diyor, ‘Tarım sigortaları yasasını çıkardıktan sonra TARSİM’in kapsamında olan hususlarda herhangi bir afetle karşılaşırsanız. Ben size bir şey vermem’ Neden? Devlet diyor ki, ‘Eğer sen sigortanı yaptırırsan ben bu sigorta priminin yarısını en az yarısınız devlet olarak destekliyorum. Senin adına ben Tarım sigortaları havuzuna gönderiyorum. Devlet olarak seni destekliyor muyum? Evet destekliyorum. O zaman tarım sigortanı yaptır. Bu sigorta kapsamında olan hususlarda bir şeyle karşılaştığında bana gelme.’ diyor. İhbarını yap TARSİM’in eksperleri gelsin tespitini yapsın bu tespite karşılıkta ne çıkıyorsa hasar oranına göre bilimsel hesaplara göre tazminatını al ve tarımsal faaliyetine devam et.” ifadelerine yer verildi.
Tarım Sigortaları Ankara Bölge Müdürü Can’ın çiftçilerin sorularına cevap vermesiyle toplantı sona erdi.
News
