Çankırı’da Yeni Gün
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Çankırı Karatekin Üniversitesi tarafından düzenlenen Demokrasi ve Milli Birlik Günü konferansı 100. Yıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferansta açılış konuşmasını Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı yaptı.
Rektör Ayrancı konuşmasında, “Korkunç bir geceydi fakat düğün günü gibi ölmek için güzel bir geceydi. O nedenle 251 şehidimiz toplumun her katmanından kontrol dışı bir şekilde örgütsüz bir şekilde bir araya geldiler. Ankara’da Genelkurmay’da, İl Emniyet Müdürlüğü’nde, Külliye’nin önünde tırnaklarıyla, yerde bulunan saçlarla, o bombayı atan tanklara ve uçaklara karşılık verdiler. En kenar mahalledeki en serseri ruhlu insan bile eline taşını sopasını alarak o meydana geldi ve ağırlıklı olarak da onlar vardı. Dolayısıyla bir milletin haksızlığa, talihini makus hale getirmeye zelil etmeye yönelik bu teşebbüs milletimiz eliyle yine kaldırılmış oldu. Şehitlerimize rahmet diliyorum gazilerimize sağlık diliyorum yakınlarına akrabalarına Türk milletinin tamamına başsağlığı diliyorum. Bu bize çok şey öğretmiştir bir Müslüman evanjelist saldırıyla karşı karşıyayız. Yani Müslümanlığı Yahudilik fikriyle bağdaştıran bir tabu, ki sadece Protestan Hristiyanlar da var evanjelizm, halbuki bunlar çoktan Yahudilik amaçlarını bu bizim saf öz değerlerimizin içerisinde sızdırmışlar. Kendi aklını aldıkları kişilerin içine akıtmışlar. En büyük endişeleri, en büyük korkuları, en büyük hevesleri işte bu Yahudi paktının getirdiği, Yahudi duygusunun getirdiği ortamla perçinlenmiş ve bunları öyle özel beyin yıkama metotlarıyla yetiştirmişler ki önce arkadaşlarından, sonra ailelerinden, sonra Türk kültüründen vatanından ayırarak sadece belli kişilerle konuşmak, sadece belli gazeteyi okumak, sadece belli televizyonu izlemek gibi ve sadece bir şarlatanın kitabını okumak gibi tek yönlü bir bilgi akışıyla, daha 17 yaşında olan genç simaları körelterek mahkumiyeti bulamayacak, doğru sözü anlayamayacak hale getirmişler.” ifadelerine yer verdi.
Rektör Ayrancı, “İşte bu şekilde meydana getirilen hainler sürüsü bizi bugün 3. seneyi devriyesinde bir araya getirmiştir. Evet 3 sene oldu. Aynı zamanda bir yönetici, Hukukçu ve Türkiye’deki idari hayatla ilgilenen bir kardeşiniz olarak söylüyorum, halen örgüt varlığını devam ettirmektedir. Her alanda küçük küçük direnişler düzenlemektedir. İtirafçılar itiraflarından vazgeçmiş durumdadır. Ve bunlarla iltisak içinde bulunanlar, iltisaklarının bedelini hala ödemektedirler.” dedi.
Tehdidin hala bitmediğine vurgu yaparak her an uyanık olunması gerektiğini söyleyen Rektör Ayrancı, “O nedenle üçüncü seneyi devriyesinde, 15 Temmuz’un 2019 yılında, bize ancak bir kararlılık, azimle kuşanmak düşer. Bu hülya aleminde yaşayış, bu şizofrenik yaklaşım bitmediği sürece, bu tehdidinde karşımızda olduğunu bilmemiz ve her an uyanık olmamız gerekiyor.” diyerek konuşmasına son verdi.
Rektör Ayrancı’nın konuşmasının ardından Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ahmet Özcan tarafından Demokrasi ve Milli Birlik Günü konulu konferans verildi. Osmanlıdan günümüze darbe ve darbeyi andıran müdahalelerin olduğuna vurgu yapan Özcan, “Türkiye’nin son 70 senesi içinde birçok askeri müdahale olmuştur. Bunların bir kısmı ordunun bütünün bulaştığı darbeler değildir. Hatta 15 Temmuzda olduğu gibi ordunun büyük kısmının karşı koyduğu darbelerdir. Osmanlıdan günümüze darbe ve daha eski dönemlerde bir bakıma darbeyi andıran müdahaleler hep olmuştur ve bunun bedelini millet ödemiştir. Müdahale ve müdahale karşısında fiili olarak halkın mukavemet gösterdiği tarihimizde tek örnek 15 Temmuz hain darbe girişimidir. Bu girişime karşı devlet millet omuz omuza karşı çıkış bundan sonra çıkabilecek hain girişimlerin sonunun ne olacağını gösterecek türdendir.” sözlerine değindi.
Özcan: “Kahraman ordumuzu tıpkı 15 Temmuz gecesi yaptıkları gibi en güzide birlikleri üzerinden diz çöktürmeyi düşündüler. Özel birliklerdi bunlar. Belki de bu operasyonlar özel birliklerde çalışmayı genellikle tercih etmeyen hainlere bir fırsat doğurmuştu. Bu dönemde özel birliklere asker görüntüsüyle sızmayı becerdiler. Yıllar geçerken bir yandan PKK terörü farklı bir yapılanmayla yeniden hortladı. İktidarıyla muhalefetiyle askeri müdahale düşüncesi kabul edilecek cinsten değildi.” dedi.
Necip Fazıl Kısakürek’in Destan Şiiri’nden bir mısra okuyarak sözlerine devam eden Özcan, “Her köşesinde yatan aslanlar ortaya çıkmıştı, her meslekten, her meşrepten aslanlar. Tankların önüne yatanları, mermileri üzerine çekenleri görmedi dünya basını. Kuluçkaya yatmış bir tavuğun kırılan yumurtasından başını çıkaran tavukla uğraşıyorlardı. Selanın çağrısı bu sefer ölüm üzerine değildi, ölüme hazırlananlara sesleniyordu. Her yerden geliyordu bu ses. Hali görmeyen bu sesi duymayan dünya medyasının frekanslarıyla uyuşmayacak kadar her yerden geliyordu cami minaresinden müezzinin dilinden geliyormuş gibi sanılsa da her bir yiğidin kalbinin vatan için atışından geliyordu. Halk, hükümet, muhalefet, bürokrat ve belki de adları en az anılan bu hain girişime karşı bizzat çatışarak harekete geçen askerler, askeri harekatı sevk ve idareye kapatarak FETÖ’nün tuzağından uzak duranlar. İlk hedef olarak gördükleri Sayın Cumhurbaşkanımız kurulan tuzaktan kurtulduğunda cumhurla buluştuğunda halkın coşkusu kenetlenmeye dönüştü.15 Temmuz destanını yazacak kalem bulunmuştu.” sözlerine yer verdi.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Yüksel Kol’un sunumunu yaptığı konferansa Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı, Çankırı Vali Yardımcısı Abdullah Aslaner, Çankırı İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, il protokol üyeleri, daire amirleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı
News
